Pre-Diyabet, tip 2 diyabetin bir öncüsüdür ve vücuttaki kan şekeri seviyelerinde yükselme ile karakterizedir. Pre-Diyabet belirtileri arasında genellikle şunlar bulunur:

1. Aşırı susama
   Pre-Diyabet’te aşırı susama, vücuttaki kan şekeri seviyelerinin yükselmesi nedeniyle ortaya çıkabilir. Pre-Diyabetli kişilerde, pankreasın ürettiği insülin hormonu, kan şekeri seviyelerini kontrol etmede yetersiz kalır. Bu nedenle, kandaki şeker seviyeleri yükselir ve böbrekler daha fazla çalışarak fazla şekeri idrarda atmaya çalışır. Bu da kişinin daha sık idrara çıkmasına ve vücudun daha fazla su kaybetmesine neden olur. Su kaybı, vücudun susuz kalmasına ve aşırı susama hissi oluşmasına neden olabilir. Pre-Diyabetli kişiler, sıvı tüketimlerine dikkat etmeli ve dehidrasyonu önlemek için yeterli miktarda su içmelidirler. Ayrıca, kan şekeri seviyelerini kontrol altında tutmak için uygun diyet ve egzersiz planları takip etmeleri önemlidir.
2. Sık idrara çıkma
   Pre-Diyabetli kişilerde, kan şekeri seviyeleri yükseldiğinde böbrekler daha fazla çalışarak fazla şekerin vücuttan atılmasını sağlar. Bu nedenle, kişi daha sık idrara çıkar ve vücut daha fazla su kaybeder. Bu durum, vücutta susuzluk hissi yaratarak kişinin daha fazla su tüketmesine neden olabilir.

   Sık idrara çıkma, Pre-Diyabet’in erken belirtilerinden biri olabilir ve zamanında fark edilmesi önemlidir. Pre-Diyabetli kişiler, sıvı tüketimlerine dikkat etmeli ve dehidrasyonu önlemek için yeterli miktarda su içmelidirler. Ayrıca, kan şekeri seviyelerini kontrol altında tutmak için uygun diyet ve egzersiz planları takip etmeleri de önemlidir. Bu belirtilerin varlığı durumunda, bir doktor tarafından kan şekeri seviyelerinin ölçülmesi ve pre-diyabet tanısı konulması önerilir.

3. Aşırı yorgunluk hissi
   Pre-Diyabetli kişilerde, pankreasın ürettiği insülin hormonu, kan şekeri seviyelerini kontrol etmede yetersiz kalır. Bu nedenle, kandaki şeker seviyeleri yükselir ve hücrelerin kan şekeri kullanımı engellenir. Hücreler, enerji üretmek için gerekli olan şekerden yoksun kalırlar ve kişi kendini yorgun hisseder.

   Ayrıca, Pre-Diyabetli kişilerde aşırı yorgunluk hissi, düşük kan şekeri seviyelerinden kaynaklanan hipoglisemi belirtileri de olabilir. Pre-Diyabetli kişiler, kan şekeri seviyelerinin düşmesini önlemek için düzenli aralıklarla sağlıklı bir diyetle beslenmeli ve egzersiz yapmalıdırlar.

   Pre-Diyabetli kişiler, yorgunluk hissi, uyuşukluk, halsizlik gibi belirtiler yaşadıklarında bir doktora danışarak kan şekeri seviyelerinin ölçülmesini ve gerekirse uygun tedaviyi almayı düşünmelidirler.

4. Bulanık görme
   Pre-Diyabetli kişilerde, pankreasın ürettiği insülin hormonu, kan şekeri seviyelerini kontrol etmede yetersiz kalır. Bu nedenle, kandaki şeker seviyeleri yükselir ve gözlerdeki lensin şekli değişir, bu da görmenin bulanıklaşmasına neden olabilir.

   Ayrıca, Pre-Diyabetli kişilerde görme bozukluğu, yüksek kan şekeri seviyelerine bağlı olarak gelişebilecek diğer komplikasyonlarla da ilişkili olabilir. Diyabetik retinopati, yüksek kan şekeri seviyelerinin gözdeki kan damarlarını etkilemesi sonucu oluşan bir göz hastalığıdır ve Pre-Diyabetli kişilerde de görülebilir.

   Bu nedenle, Pre-Diyabetli kişilerde görme bozukluğu belirtileri varsa, bir göz doktoruna başvurmak önemlidir. Pre-Diyabetli kişiler, kan şekeri seviyelerini kontrol altında tutmak için uygun diyet ve egzersiz planları takip etmeli ve düzenli aralıklarla kan şekeri seviyelerini ölçtürmelidirler. Ayrıca, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan kaçınmak ve düzenli göz muayeneleri yapmak da önemlidir.

5. Kolay yaralanabilme ve yara iyileşmesinin uzun sürmesi
   Pre-Diyabetli kişilerde, kan şekeri seviyelerini kontrol etmek için yeterli insülin üretimi yoktur. Bu nedenle, yüksek kan şekeri seviyeleri, vücudun enfeksiyonlara ve yaralanmalara karşı savunmasını zayıflatabilir.

   Yüksek kan şekeri seviyeleri, sinir hasarı ve kan dolaşımı problemlerine de neden olabilir. Bu durumda, yaraların iyileşmesi yavaşlar ve enfeksiyon riski artar. Ayrıca, yüksek kan şekeri seviyeleri, enfeksiyonla savaşan beyaz kan hücrelerinin işlevini de etkileyebilir.

   Pre-Diyabetli kişiler, yaraların iyileşmesinde zorluklarla karşılaşıyorlarsa, kan şekeri seviyelerini kontrol altında tutmak için uygun diyet ve egzersiz planları takip etmeli ve düzenli aralıklarla kan şekeri seviyelerini ölçtürmelidirler. Ayrıca, yaraların temiz tutulması ve enfeksiyon riskinin en aza indirilmesi de önemlidir. Yaraların iyileşmesi konusunda endişeleri olan Pre-Diyabetli kişiler, bir sağlık uzmanına danışarak uygun tedaviyi almayı düşünebilirler.

6. İştah artışı

   Pre-Diyabetli kişilerde stres ve kaygı gibi faktörler de iştah artışına neden olabilir. Stres ve kaygı, kortizol hormonu üretimini artırır ve vücudu “savaş veya kaç” moduna sokar. Bu durumda, vücut daha fazla gıda tüketme ihtiyacını artırır ve iştah artışına neden olabilir.

   Pre-Diyabetli kişiler, kan şekeri seviyelerini kontrol altında tutmak için uygun diyet ve egzersiz planları takip etmeli ve düzenli aralıklarla kan şekeri seviyelerini ölçtürmelidirler. Ayrıca, stres ve kaygıyı azaltmak için stres yönetimi teknikleri, meditasyon veya egzersiz yapmak gibi stratejileri kullanabilirler. İştah artışı gibi belirtileri olan Pre-Diyabetli kişiler, bir sağlık uzmanına danışarak uygun tedaviyi almayı düşünebilirler.

7. Kiloda artış
8. Karın ağrısı
9. Karıncalanma veya uyuşma hissi (özellikle eller ve ayaklarda)

Pre-Diyabet belirtileri tipik olarak hafiftir ve genellikle fark edilmezler. Ancak, kan şekeri seviyeleri sürekli olarak yükseldiğinde, semptomlar daha belirgin hale gelebilir. Bu nedenle, risk faktörlerine sahip kişiler (obezite, ailede tip 2 diyabet öyküsü vb.) düzenli tıbbi kontroller yaptırmalı ve pre-diyabet belirtilerini izlemelidirler.